Neden Ülkemizde Sinemada Edebiyat Az İşlenmektedir?

Hayatımızın her noktasında karşımıza çıkan edebiyatı sinemada oluşturmak için farklı bir kültür yaratmalıyız. Kaynağı sanat olan her şeyin aslında edebi bir yanı da vardır yada başka bir deyimle sanat edebiyatın kaynaklarından yararlanan ve onu hayatımıza anlamlı kılan bir basamak olarak da görebiliriz.

Televizyonun hayatımıza kazandırılmasıyla görsel olarak o günden bugüne sanat adına bir çok yenilikçi çalışmalar gün yüzüne çıkmıştır. Edebiyat ise köken olarak insanın duygularından açığa çıkan yazım ve düşünce şekli olduğundan sinemada oluşturulan bütün çalışmaların temelini oluşturmakta ve bu yüzden sinemada edebiyat çok önemli bir yer tutmaktadır.

 – Neden ülkemizde sinemada edebiyat az işlenmektedir?

Ülkemizde son dönemlerde ortaya çıkan bütün sinema yapımları genelde komedi ve bel altı yani toplum ahlakını bozan çalışmalar olduğundan dolayı sinema sektörümüz tamamen edebi filmlerden ve kaliteli yapımlardan uzaklaşmadır. Edebiyat bir kültür yansıması olduğundan dolayı sinemamızda sırf edebiyattan bu kadar uzak olmasından ötürü pek taktir kazanmamaktadır. Yapılan bütün çalışmalar sadece para kazanmak isteğinden doğduğundan ve millet olarak bizlerinde aslında sadece komik filmlerin bizi eğlendirdiğini düşündüğümüzden bu fikirleri asla gerçeği arama isteğimizin doğmasına olanak sağlamamıştır.

Millet olma olgusunu kazanmak için bence başta yapmamız gereken tek şey edebiyatı sinema filmlerimizde işlemeliyiz. Çünkü; filmler günlük yaşamımızda her yerde karşımıza çıktığından dolayı kolay yaygın olabilen araçtır. Bir tek bu şekilde hayatımıza edebiyatı kazandırabilir ve bu konuda en büyük etken bizleriz.

Sonuç olarak gerekli teşviklerle sinemayı edebi bir sanata dönüştürüp sadece eğlence kültürü olarak insanlarımıza lanse etmemeliyiz. Avrupa’da çok önem verilen bu unsuru bizlerde kendi ülkemizde gerekli yatırımlarla profesyonel ve yeniliğe açık insanlar yetiştirip sinemada edebiyat ruhunu insanlara yansıtıp muasır medeniyetler seviyesini edebiyat sanatı ile kazanmalıyız.